Fenerbahçe, Emre Belözoğlu ile sportif direktörlük konusunda 2020-21 sezonu için anlaşma sağladı. Ali Koç düzenlenen basın toplantısında Belözoğlu’nun görevini açıklarken, Sarı Lacivertliler’den Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderilen yazıda da “Şirketimiz, Sportif Direktörlük için Sayın Emre Belözoğlu ile anlaşmaya varmıştır” denildi.
Başkanımız Ali Koç basın toplantısında şu açıklamaları yaptı:
Emre Belözoğlu için ortak söylenecek bir şey var ki Türk futbol tarihinin en önemli, en başarılı oyuncularından biri. Hangi takımda olduysa, gerek Galatasaray’da, Başakşehir’de, Fenerbahçe’de; dünyanın en önemli 5 liginde başarılı olmuş. Kupalar kaldırmış. Türkiye’yi yurt dışında bulunduğu sürede en iyi şekilde temsil etmiş. Futbolculuk kariyerini en iyi şekilde sürdürmüştür.
Her futbolcunun, futbolculuk döneminde başarılı olacağı diye bir kaide yoktur. Bazı isimler gerek futbolcu, gerek futbol direktörü olarak büyük işler başlamıştır. Emre yepyeni bir kariyere yelken açıyor. 2018-19 Kış ayları, Fenerbahçe çok kötü gidiyor. Hiç beklemediğimiz sonuçlar alıyor. Sancılı bir süreç. Göksel başkanımın izniyle Emre Belözoğlu ile bir görüşme yaptım. Emre o dönem Başakşehir’in kaptanı. Dertleştik. “Neler yanlış gidiyor?” diye sordum. Artıları, eksileriyle konuştuk. Fenerbahçe’ye gelmesi söz konusu bile değildi. İçinde bulunduğumuz sıkıntılı durumdan nasıl çıkarız diye bir konuşma yaptık. Bu konuşmanın içinde “Seneye ne yapacaksın?” diye sordum. Başakşehir ile şampiyonluk düşünüyordu. İtalya’ya gidip İtalyancayı geliştirmek istediğini söyledi. Gönlünde yatan kariyer hedefi, gerek yurt içinde gerek yurt dışında çalışmak istediğini söyledi. Benim de çok hoşuma gitti. Sezon başında bazı arkadaşlar teknik direktörümüz Ersun Hoca, o zamanki yöneticilerimizden Semih Bey, takıma katılmasını, daha da önemlisi Samandıra’ya Fenerbahçe ruhunu taşımak, gençlere anlatmak, onları yetiştirme fikriyle geldiler. Emre de bizi kırmadı. Göksel Başkan da bize yeşil ışık yaktı. Emre geçen sene kaptanımız olarak yuvasına döndü. İşlerimiz de iyi gidiyordu. Ama sezon sonunda şampiyonluğun en önemli adayı Fenerbahçe, sezonu 7. bitirdi. Hepimiz için kötü bir sezon geçti.
Sezon içinde pandemi süreci yaşadık. Hocamızla yollarımızı ayırdık. En doğru hocayı bulmak için acele etmemeye, iyi araştırmaya, en iyi adayları belirlemeye, bunun için de sıkı bir şekilde çalışmamız gerekiyordu. Bunu yaparken de bir süreç alacaktı. Emre sadece takım kaptanı değil futbol şubemizin lideri gibi yeri geldiği zaman sportif direktör yeri geldiği zaman kaptan gibi sorumluluk aldı. Hiçbir zaman olumsuz olmadı. Görüşlerini bizlerle paylaştı.
Emre’nin bana söylediği Fenerbahçe’deki en büyük eksiklik doğru bir futbol aklımızın olmamasıydı. Bunun için yola çıktık. Belki ilk belki son defa futbol tarihinde değişik bir süreci yaşadık. Ağustos’ta başlayan Temmuz’da biten bir sürece gittik. Hoca seçimimizde de Emre ile düşünüp taşındık. Karar verdik. Tek tek transferlerimizi yapmaya başladık.
Manevra alanımız çok yoktu. Sattığın kadar alabilirsin kuralınca manevra alanımız çok sıkıntılıydı. Emre’nin şapkadan tavşan çıkardığını söyleyebilirim. Bu bir ekip işidir. Sadece Emre’nin istediği oyuncular alındı sanılmasın. Emre’nin istediği, hocamızın istediği oyuncular vardı. Her birimizim üstünde durduğu oyuncular vardı. Bizimle alakalı olmayan pek çok oyuncu yazılıp çizildi. Mecbur kalmadıkça yalanlamadık. Emre bana taraftarken, yöneticiyken verdiği inanç, güven hislerini bu süreçte fazlasıyla verdi.
Emre değişik yerlerde futbol oynadı. Daha önemlisi oralarda dostluklar kurmuş. Portföyünü geliştirmiş. Orada zamanında kurduğu dostlukların bu kadar sene devam etmesi, bizlere fayda sağlaması beni çok çok etkiledi. Her zaman şuna inandım. Türk futbolunda, futbolun kalbinden gelen isimlerin çalışmasını bu süre zarfında daha iyi anladık. Yeni sportif direktör olarak Emre’yi bugün açıklıyoruz. Sportif direktörün çok büyük sorumluluğu var.
Takım derinliği, bu sezon özelinde, hiç olmadığı kadar önemli. Tüm açılardan baktığımızda Emre, ilgili arkadaşlar ve hocamızla mükemmele yakın iş çıkardığımızı düşünüyoruz. İlk 6 haftamız çok şükür iyi geçti. Genç bir ekibiz. Gerek sportif direktör, gerek teknik heyet olarak genç bir ekibiz. Kapalı kapılar arkasında birbirimizi yediğimiz anlar olacak, inşallah olmaz. Ama aradan geçen 2 ay sonunda tünelin sonunda ışık görüyorum. Aramızdaki birlik, beraberlik, iletişim optimum noktada. Emre’ye yuvana hoş geldin de demek istemiyorum. İmzanın lafı bile olmadı. Hedefim bütün transferleri yapıp son olarak Emre’yi açıklamaktı. Bugüne nasipmiş. Benim için imza bir formalite. Emre şartları konuşurken de baş başaydık. Başka şahidimiz yok. Ama şartları konuşmadık. ‘Ne takdir ederseniz uygundur’ dedi. Emre gerçek bir Mohikan. İnançlı, cefakar, fedakar, tutkulu, mücadeleci… Söz konusu çubuklu olduğunda limit tanımayan bir şekilde ‘hoş geldin’ diyorum. İnanıyorum, biliyorum, futbolculuk kariyerinden çok daha fazlasını bundan sonraki kariyerinde istiyorum. Her daim şansın bol olsun. Yeni sportif direktörümüz hem camiamıza hem de Türk futboluna hayırlı uğurlu olsun diyorum.
Kurumsal ve sportif başarı bekleniyor. İkisinin paralel gidilmesi isteniyor. Futbolda saha sonuçları arzu ettiğiniz gibi gitmezse yapısal değişiklikler sekteye uğruyor. Odaklanmanız gerekenlere odaklanamıyorsunuz. Günlük krizlerle boğuşarak bunu atlatmaya çalışıyorsunuz. Fenerbahçe günü kurtararak gidemez. Şunu bilmenizi isterim ki gerek kurumsal gerek başka yapılandırmalar yavaş yavaş meyve veriyor. Bazı konular için çok uzun bazı konular için kısa. Birinci dönemde yaşadıklarımız ne yazık ki bizi istediğimiz hızda hedeflere odaklanmamızda bizi geciktirdi. İlk 6 hafta işler iyi giderken pek çok farklı konulara odaklanabiliyoruz. Yazın basketbol şubemizi baştan ayağı yapılandırdık. Futbol daha iyi gittiği sürece kurumsal ve kültürel değişiklik daha belirgin hale gelecektir. Sportif başarı ve başarısızlıktan bağımsız olarak kulüpte son 2 yıl çok iyi işler yapılmıştır. Bunu daha iyi göreceğinizi tahmin ediyorum. Futbol sezonu başarılı geçerse çok çok daha iyi olacaktır.
Ben yöneticiyken futbol şubesiyle o kadar sorunum yoktu. 3 Temmuz yaşandığında sıkıntılı süreci omuz omuza vererek geçirdik. Orada Emre’yi Volkan’ı Aykut Hoca’yı farklı şekilde görme imkanım oldu. Taraftara motivasyon verme görevlerini gördüm. Emre ile sık sık istişarelerim oldu. Hocamız ayrıldıktan sonra bu daha sıklaştı. Emre ve ben zaman zaman terstiriz. Ama özü sözü bir insanlarız. Bu Erol Hoca için de söyleyebilirim. Değişik evrelerde birbirimize dokunduk. İyi günler de kötü günler de gördük. Berbat günler gördük şimdi inşallah iyi günler göreceğiz.
Son yorumlar